“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Müslümanların çok zorluk çektiği ve peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)‘in hamiliğini yapan amcası Ebû Tâlip ile biricik eşi Hz. Hatice’nin sırayla vefat ettiği hüzün yılının ardından Peygamberimize teselli ve hediye olurcasına peygamberimizden başka hiç bir beşere nasip olmamış ve olmayacak bir olay gerçekleşmişti; Miraç.
Miraç, Hz. Peygamber’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya, oradan da göğe yaptığı yolculuğu ifade eden bir terim. Sözlükte “yukarı çıkmak, yükselmek” anlamındaki urûc kökünden türemiş olan mi‘râc kelimesi “yukarı çıkma vasıtası, merdiven” demektir. Terim olarak Hz. Peygamber’in göğe yükselişini ve Allah katına çıkışını ifade eder.
Bu sene Miraç Gecesi, Gregoryen Takvim (Miladi Takvim)’e göre 3 Mayıs 2016 Salıyı 4 Mayıs 2016 Çarşambaya bağlayan geceye denk gelmektedir. Yani bu akşam (03/05/2016), akşam ezanı ile birlikte bu mübarek zaman dilimine girmiş olacağız.
Bu vesileyle tüm Müslüman kardeşlerimin Miraç Gecesini tebrik ediyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bu mübarek gecede kendimiz ve ailemiz için yaptığımız gibi diğer tüm Müslüman kardeşlerimiz için de dua etmeyi ihmal etmeyelim efendim. Ayrıca Miraç Gecesini, bu mübarek gecenin bizlere en önemli hediyesi olan namaza gereken ihtimam ve devamı göstererek ancak layıkıyla idrak edebileceğimizi, ancak bu şekilde feyiz ve bereketinden istifade edebileceğimizi de hatırlatmak isterim.